29 Eylül 2013 Pazar

Rengo

Standart hayatın dışına çıkmak,

Artık yağmurlar da başlar, toprak güzel kokar. Bilirsin kafamın ne kadar karışık olduğunu. Seninleyken sevdiğin ama nasıl yaşandığını bilmediğin bir yerde, yurdundan uzakta biri gibi hissedilebiliyor. Orada birbirini anlamaya çalışırken iyi vakit geçiren insanlar gibiyiz. Şu an başka bir dünyadayım ama çok uzakta değil. Burada bir Renk var; içinde bütün renklerden bir parça taşıyor, herkesi gülümsetiyor. Senden biraz daha açık, senin kadar sıcak. Bazı duyguları hiçbir zaman bilemeyebiliriz. Kocaman bir soru işareti yanı başımıza çöreklenebilir. Olsun, birazcık yalan söyleriz, azıcık kasar küçük numaralar yapar Yokyer'de hiçolmadı deriz. Yara izleri bir yere kadar güzeldir. Ginseng içkisi olsa da içsek.


oradan kendine bakmak

Sana toprak kokusunu duyumsatamadım. Kafam çok karışık, tahmin edersin. İnsan zaman zaman dünyada başka hiç kimse kalmadı zannediyor ama her zaman bir tokatlayan çıkıyor. Başbaşayken kaynattığımız zamanlar yabancı ellerde, anadilini konuşan biriyle karşılaşmak gibi. Şu an başka bir dünyadayım ama çok uzakta değil. Burada bir Çınar var; sıcaktan bunalmasalar bile herkes gölgesinde. Artık isimsiz bir şarap alıp kayalıklara da inemeyiz. Kıvrana kıvrana 100 numara arayamayız. Olsun, gene de güneşte kavrulurken serinleyecek bir gölge bulabiliriz. Olmazsa kendi gölgelerimize mülteciler alır iyilik yaparız. Ginseng içkisi olsa da içsek.


ya da bakmamak

Koskoca bir ağacı besleyebilecek bir avuç toprak bıraktım geride. Kafa mafa kalmadı, herkesin aynı anda konuştuğu bir kalabalıkta susmak gibi aklımdakiler. Anadilimizi bile kendimiz yarattığımız bir ülke kurabiliriz ama dışarıdan istila edilmesi bir yana, düşmanla işbirliği yapıp kapıları içeriden açan hainler çıkabilir. Sana en yakın kişi zaaflarını da en iyi bilen kişidir ya hani... Yara açmak bir yana, içinde ne var ne yoksa boşaltılıyor. Şu an başka bir dünyadayım ama çok uzakta değil. Burada bambaşka bir Işık var, insanların gözlerini kamaştırıyor. Gözlerini kapatıp eve gitmek, usulca... İçinde olmak. Olsun, gene de en iyi sen anlarsın, bir ileri bir geri adım atsak da. Ginseng içkisi olsa da içsek.






6 Eylül 2013 Cuma

MMH-5

Katliam var, kan revan
Gördüğün fotoğraflardan bahsetme, senden duymasın
İtiraf edemediğin şeyler var
Aklından bile geçiremiyorsun ki!
Keşke her zaman her şey herkesle konuşulabilse

İskele; konsevatuvarın yanında polis ordusu
Eller titremiyor yazarken bugün
Bekleyelim, kasalım, ani hareketlerden kaçınalım
Hâlâ itiraf etmedin
Eder misin acaba?
Kimliksiz, tanımsız tipler
1 Lira eksik dolmuş parası
100 lira, senkronize sıkıntı
Çok sıkıntı
Bana anlatabilmeni dilerdim

Ayın ortasına gelemedik daha
Küçük kız, sarı yağmurluk
Anne, baba, gölge
Ne renk olsun şemsiye
Kafan çok mu karıştı?
İçindekileri düzenle
Gölge, ayna, silüet
İtiraf et kendine
Levent ilginç konuşur
Kahve bahane
Yeni hayat ekstra kaos
Akıl gitmez artık eskiye
Yarim gelir yanıma
Kanı kaynar kanıma
Tek şeker bardak çaya
Beden toprağa, küller havaya
Zıplama tek kıvılcımla
Gömül kendi zihnine
Yemekten sonra evde tek başına
Salak ediyor tek bira
En az 3 gerek bana
Sana anlatabilmeyi dilerdim

Buluşama da sevin
3. şahıs, 3. dünya, savaş, psikolojik profiller
Demiştim ya; görmek iste ama görme
Bir sürü safsata, el ele kolkola
Buseme el bahar kor er
Sabırlı olmak için beklemek yetersiz
Beklerken hareket halinde olmak gerek
Kabus eksik olsa da
Rüyalar hâlâ iyi alternatif
Alternatif yok diye birbirine düşmek
Uyu da uyu
Kafanın içi dolu ama bomboş
His bu
Cuma ne kadar güzeldi
Gölgenin şeytaniliği
Fiziki varlığın ispatı, ifadesi
Gök bakır yer demir
Bilmek itiraf etmeye yetmez
Anlatmadan da bunu yaşayabilmeyi dilerdim

No lo encontraras
Sakin günlerden biri
Akıl uyur, şeytanlar cirit atar
Aydınlık bulutların arkasında
Ay kaybolur arada
Görünmeyen kara bulutlar var
Üç harfliler, bilirsin sen onu
Söylemeyiz adını
Artık dayanamazlar giderler
Bilirsin ama bilemezsin bazen
Gölgesi olmayan
Ya basta
Yasla başını uyu güzel güzel
Şaşırtıcı analoji, biri sana diğeri ona
Beş harfliler, Voldemort
Ağustos üstlensin tüm huzursuzlukları
Onu bulamayacaksın
Kehanet hepsini söylemez
Dört harf yeter bana
İçinde sakla, itiraf etme yeter
Kasıma kadar
Chelovek s kino-apparatom, boğaziçi
Vaktizamanında karşılaşmayı dilerdim.





İzleyiciler