1- Bazı günler yarım saat daha uyumak için 9 vapurunu kaçırıp 9 buçuk vapuruyla gitmeyi tercih ederdi ki aslında 8 buçuk vapuruna binmesi gerekirdi. Uyumayarak ulaştığı sabah da aynı şey oldu. 9 vapuruna niyetlenip 9 buçukla gitti çünkü bir kahve daha içmek istedi. Demek ki bunun uykuyla alakası yoktu.
2- Vapura hep son anda yetişip hızlı yürümekten kaynaklı hafif kaval kemiği sancısı çekerdi. Bu sefer öyle olmadı, 5 dakika erken vardı iskeleye. Bunun hâlâ uykuyla alakası düşünülebilir.
3- Uykusuz'un yeni sayısının çıkmasına bir gün vardı ve Penguen'in yeni sayısı o gün çıkmıştı. Bayiden ikisinin de yeni olmayan yani geçtiği haftanın sayılarını istedi. Penguen'inki yenisi çıktığı için yoktu. Garip bir durumdu, son dakika hamlelerinin başarı ve başarısızlık oranları hakkında düşündü. O ara iskeleden kalkacak vapur için anons yapıldı.
4- Vapurda, uyumuş olarak geldiği günlerin aksine, uykusuz olmasına rağmen uyuklamayıp, Uykusuz okudu. Aslında her zaman vapurda uyuklamazdı. Galiba bu okuduğu şeyle alakalıydı ya da galiba uykusuzluğun yarattığı farklı algı uyuklamanın önüne geçiyordu.
5- Uykusuz okurken olur olmadık şeylere güldü. Çoğu zaman, mizah dergilerindeki bir çok başarılı espri ya da komik çizime gülünmesi gerektiğini düşünmesine rağmen gülmez, sadece ağzının bir kenarı hafifçe yukarıya doğru kıvrılırdı. Uykusuz algının yarattığı şımarık psikolojinin, kendisini olur olmadık şeylere gülen biri haline getirdiği bir kez daha ispatlanmış oldu.
6- Farketti ki insan uykusuzken biriyle konuşmadan önce sesinin nasıl çıkacağı konusunda bir tereddüt yaşamıyor. Konuşmaya başlayınca sesini dışarıdan duyuyormuş gibi oluyor, ton ve vurgu ayarı yapmak zorlaşıyor, gerkesiz yerlerde kısık sesle konuşuyor ya da bağırıyor. Basit bir duygulanımın abartılı bir halde yaşanması gibi. Vapurdaki yüzü tuhaf kemancıyı görünce sadece içi cız edecekken gözünden yaş gelmesi gibi. 'İyi günler,' diyerek girdiği marketteki adamın 'höö,' demek yerine 'iyi günler,' demesine delice sevinmek gibi... Uykusuzluk, bir aşığın terkedilmesi durumunda olduğu gibi aşırı bir hassaslık getiriyor. Dirayet dercesinin yeterli olduğu ölçüde ince ayar gerektiriyor.
7- Yeni tanıdığı birinin narkolepsi'yle ilgili söylediklerini düşündü. Katapleksi, narkolepsinin klasik semptomlarından biriymiş. Bünye çöküyor, kaslar işlevsizleşmeye başlıyor, kontrolden çıkıyor. Aşırı duygusal reaksiyon da bunu tetikliyormuş. Uykusuzluk galiba kafa yapıyor dedi kendi kendine.
2- Vapura hep son anda yetişip hızlı yürümekten kaynaklı hafif kaval kemiği sancısı çekerdi. Bu sefer öyle olmadı, 5 dakika erken vardı iskeleye. Bunun hâlâ uykuyla alakası düşünülebilir.
3- Uykusuz'un yeni sayısının çıkmasına bir gün vardı ve Penguen'in yeni sayısı o gün çıkmıştı. Bayiden ikisinin de yeni olmayan yani geçtiği haftanın sayılarını istedi. Penguen'inki yenisi çıktığı için yoktu. Garip bir durumdu, son dakika hamlelerinin başarı ve başarısızlık oranları hakkında düşündü. O ara iskeleden kalkacak vapur için anons yapıldı.
4- Vapurda, uyumuş olarak geldiği günlerin aksine, uykusuz olmasına rağmen uyuklamayıp, Uykusuz okudu. Aslında her zaman vapurda uyuklamazdı. Galiba bu okuduğu şeyle alakalıydı ya da galiba uykusuzluğun yarattığı farklı algı uyuklamanın önüne geçiyordu.
5- Uykusuz okurken olur olmadık şeylere güldü. Çoğu zaman, mizah dergilerindeki bir çok başarılı espri ya da komik çizime gülünmesi gerektiğini düşünmesine rağmen gülmez, sadece ağzının bir kenarı hafifçe yukarıya doğru kıvrılırdı. Uykusuz algının yarattığı şımarık psikolojinin, kendisini olur olmadık şeylere gülen biri haline getirdiği bir kez daha ispatlanmış oldu.
6- Farketti ki insan uykusuzken biriyle konuşmadan önce sesinin nasıl çıkacağı konusunda bir tereddüt yaşamıyor. Konuşmaya başlayınca sesini dışarıdan duyuyormuş gibi oluyor, ton ve vurgu ayarı yapmak zorlaşıyor, gerkesiz yerlerde kısık sesle konuşuyor ya da bağırıyor. Basit bir duygulanımın abartılı bir halde yaşanması gibi. Vapurdaki yüzü tuhaf kemancıyı görünce sadece içi cız edecekken gözünden yaş gelmesi gibi. 'İyi günler,' diyerek girdiği marketteki adamın 'höö,' demek yerine 'iyi günler,' demesine delice sevinmek gibi... Uykusuzluk, bir aşığın terkedilmesi durumunda olduğu gibi aşırı bir hassaslık getiriyor. Dirayet dercesinin yeterli olduğu ölçüde ince ayar gerektiriyor.
7- Yeni tanıdığı birinin narkolepsi'yle ilgili söylediklerini düşündü. Katapleksi, narkolepsinin klasik semptomlarından biriymiş. Bünye çöküyor, kaslar işlevsizleşmeye başlıyor, kontrolden çıkıyor. Aşırı duygusal reaksiyon da bunu tetikliyormuş. Uykusuzluk galiba kafa yapıyor dedi kendi kendine.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder